;

KUZGUNCUK İSKELE ÇEŞMESİ (H.1207- M.1792)

Kuzguncuk’ta vapur iskelesi yanındaki ( Çarşı caddesi) açıklıkta bir binanın duvarına yapışık bulunan bu çeşme, mermer söveler arasında kabartma nakışlı bir ayna taşı ile önündeki yuvarlak yalaktan ibarettir.
Ayna taşının üzerindeki kitabe bozulmuş, okunamaz hale gelmiştir. “ İstanbul Çeşmeleri”’nde bu kitabe şöyle kaydedilmiştir.

“ Hüveş-şâfi”

“ Ab-ı nâb iç nûş ola subh-ü mesâ”

“ Sahib-ül hayrata idin hayr dûa”

   (1207)

“Üsküdar Tarihi”’nde çeşmenin yapılış tarihi 1247 olarak geçmektedir. Kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Ruşen Eşref Ünaydın “Ayrılıklar” kitabında bu çeşme ile ilgili olarak şu bilgiyi veriyor: “ O gün yolumun üstünde dördüncü çeşmeye Kuzguncuk İskelesinin meydanındaki Polis Karakolu yanında tesadüf ettim. Çeşme yol seviyesinden doayı biraz çukura düşmüş. Musluğundan yahudi çoçukları şamata ile su içiyorlardı. Bu çeşme yaprak tezyinatı ile süslü idi. Yaprakların bir kısmı kanat gibi iki yana yatmış, bir kısmı da stlâktif gibi aşağı doğru sarkık.

“ Hüveş-şâfi”

“ Ab-ı nâb iç nûş ola subh-ü mesâ”

“ Sahib-ül hayrata idin hayr dûa”
beyti mermer yapraklardan çerçevesi olan beyzi bir levha içinde idi. Gûya tepesindeki mermer fiyonga ile duvara asılmıştı.