ÇATAL ÇEŞME (H. 957-M.1550)
ÇATAL ÇEŞME (H. 957-M.1550)
Bağdat Caddesi üzerinde (No:533) Suadiye ile Bostancı arasında (Çatal çeşme sokak karşısında) bulunan bu çeşme “ Çatal Çeşme” adı ile tanınmaktadır. Aşağıdaki saturlar “İstanbul Ansiklopedisi”’nden alınmıştır.
“... çeşme caddenin genişletilmesi çin 1946-1947 kışında sökülerek geri, şimdiki yerine alınmıştır üzerindeki esas kitabesinden H.957 (M.1550) ‘de yapıldığı anlaşılan bu çeşme, ikinci bir kitabeden öğrenildiğine göre Hace Nerkerap Kalfa tarafından H.1282 (M.1766) da tamir ettirilmiştir.(Tanışık” Çeşmeler” II 454) üzerinden esas inşa tarihi sarih olarak okunan bu çeşmenin ihya kitabesine göre, kitabe geçişteki sebebi anlamak müşküldür.1946-1947 tamirinin çok fena yapıldığına burada işaret etmeyi zaruri görmüyoruz. (S. Eyice) Fakat bu tamirin çeşmenin mimarisi üzerinde herhangi bir değişikliğe sebep olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Çatal çeşme, kesme küfedeki taşından yapılmış, yalnız ön yalağı ile, iniş şathı ve sivri kemeri mermerden inşa edilmiştir. 1974 deki geri alınma ameliyesi sırasında bu mermerdeler söküldüğünden hepsinin Bizans devrine ait işlenmiş parçalar olduğu görülmüştür. Öndeki ve soldaki yalaklarda aslında eski Bizans lâhitleridir. Çeşme 3m genişliğinde 3.60m yüksekliğindedir. Ön cephesinde sivri bir kemerin içinde 0.55 m derinliğinde bir nişi vardır.1.30m. enindeki yan cephelerde ise, sivri kemerli birer ayna taşına sahip yan çeşmeleri ve bunların altlarında da hayvanlara mahsus yalakları vardır. Üç oluklu bir çeşme( adı da bundan gelmektedir.) numunesi olarak Çatal çeşme çok dikkat çekici bir eserdir. Burada ayrıca hayvanların insanlardan ayrı bir yerden sulanmasına dikkat edilmiş olduğu da müşahede edilmektedir. Gayet ahenkli nisbetleri ile sade ve sakin mimarîsinin güzelliğini aksettiren bu çeşmenin iki tas gözü vardır. Su oluğunun üstündeki mermer, bir çanaktan fışkıran lâle resmi hiç değilse iki asır önce kazılmıştır. Aynı mermere yazılmış olan tamir kitabesi kısmen bu resmi tahrip ettiğine göre, resim 1886’dan hayli önceye aittir. Bu tamir kitabesinin üstünde gayet grift bir yazı ile dört kartuş içinde esas kitabe bulunmaktadır. Çatal çeşmenin su oluğu etrafındaki mermer muhtelif yolcular tarafından bir şeyler kazındığı tesbit edilmektedir. Bunların arasında XVI-XVIII asırlara ait bir kadırga resmi hayli dikkat çekicidir. Çatal çeşme, İstanbul’un halen mevcut hitabeli en eski çeşmelerinden biri olması bakımından ne derece büyük bir değere sahipse, klâsik çeşme mimarisinin bir misali olması bakımından da o derece ehemmiyetlidir.
( Semevi Eyice, İstanbul-Şam/ Bağdat yolu üzerindeki mimâri eserden Tarih Dergisi, Cilt IX)
“ İstanbul Ansiklopedisi”kitabeleri şöyle tespit etmiştir:
1. Bâni kitabesi:
“ Cezâ-yi hayr-ü ihsan bulsun ( ol- kim ?)
“ Bu aynı kıldı câri behr-i atşan”
“ Dedüm aydil nedür bu ayne tarih”
“Gönül dedi cezâ-yi hayr-ü ihsan”
(Sene 957)
2. Tamir kitabesi:
“ Hace mahtume Hanımın câriyesi”
“Hace Narkerâh Kalfa’nın hayrâtıdır.”
(Sene 1282)
“İstanbul Çeşmeleri”nde İhsan Bey Çeşmesi adı ile tanıtılmaktadır.