;

HEKİMOĞLU ALİ PAŞA ÇEŞMESİ ( H.1145- M.1732)

Kabataş’ta İskele Meydanı’nda buluna bu çeşme, eskiden setin üzerinde idi. Caddeden 35-40 basamaklı geniş bir merdivenle çıkılırdı. 1957 yılında Meclisi Mebusan Caddesi’nin yeniden tanzimi sırasında önce merdivenleri kaldırılarak önüne duvar örülmüş, sonra da bugünkü yerine nakledilmiştir.

Çeşme kesme taştan yapılmış, dört yüzlü bir meydan çeşmesidir. Bu yüzlerden caddeye ve denize bakanlarında mermer işçiliğinin şaheseri denilebilecek kabartmalarla süslü iki çeşme ve bu iki çeşmenin kemerlerinin üzerinde iki ayrı kitabe bulunmaktadır.

Çeşme set üstünde bulunduğu sırada üzeri parmaklıklarla çevrilmiş bir teras şeklinde iken nakilden sonra bu teras kaldırılarak geniş saçaklı bir çatı ile örtülmüştür.

Deniz cephesinde Seyyid Vehbi’ye ait tarih kasidesi bulunmaktadır.

 

“ Vezîrân-ı cihânın âb-rû-yi ma’delet-cûyî”

“ Vekîl-i saltanat sadr-i cemîl-i sâye-i Mevlâ”

“ Benân-ı destinî ayniyle idüb lûle maksemde”

“ İtâşı bahr-ü berde mâ-i cûdueyledi irvâ”

“ Bu ihyâ eyledi sâki-i âb-î kevserin nâmın”

“ Alî Pâşâ yüzü sûyûna gel âb-i hayât iç mâ”

“ Cihâna adli sârî âb-ı cûdu dehre cârîdir”

“ O sadr-î ekremî Mevlâ muammer îde Nûh-âsâ”

“ Hisâb olsa çıkar her mısraında Vehbiyâ târîh”

“ Kalemle sen yine mermerde kazdın sikkeyi hâla”

“ Muhammed Mustafâ rûhûna bu âb-ı hayât akdî”

“ Ne dil-cû çeşme yapdı fî-sebîl-i’llâh Ali Paşa”

    (1145)

Bu kasidenin bir hususiyeti, dokuzuncu mısra dışında bütün mısralarının ebced hesabıyla 1145 tarihini vermesidir.

Cadde tarafında Müderris Vâkıf Mahmud Efendi’ye ait olan kitabe ise şöyledir:

“ Şeh-i sütûde-siyer Husrev-î Süleyman-fer”

“ Cenâb-ı Hazret-i Mahmûd Hân-ı mülk-ârâ”

“ O âb-ı rû-yi selâtn ki iki üç şehrin”

“ İtâş-ı teşne-lebin itdi sû-be-sû irvâ”

“ Mehatt-ı udve-i şevket Galata Tophâne”

“ Merasi-i süfün nasr olan Kasım Pâşâ”

“ Birini Vâlide Sultan birin o Şah-ı cihan”

“ Sebîl-ü çeşme binâsiyle itdiler ihyâ”

“ Ana suyundan idüb ehl-i Devlete taksim”

“ Kusûr yerlere de oldu nîce çeşme bina”

“ Fakat bu mevzi’-i hâlîye olmayub himmet”

“ Ser-âbzâr idi derpîş iken iki deryâ”

“ Anâ da hzır erişüb himmet-i aliyyeyle”

“ Semiyy-i sâki-i kevser güzîde –i vüzerâ”

“ Bu himmet-i alevî bû sehâ-yı mürtazavî”

“ Bu i’tikaad-ı kavî bû nüvâziş-i zuafâ”

“ Bu nam-ı Devlet-ü bû iffet-ü diyânet ile”

“ O sadr-ı muhretemin misli gelmedi hakkaa”

“ Vezîrler arasındâ nice müsellem ise”

“ Bu çeşmesarı da oldu o denlü müstesnâ”

“ Hüda makaam-ı şerîfinde de eyleyüb dâim”

“ Nice meâsire tevfîk eyleye Mevlâ”

“ Yazılsa tâkına şâyeste Vâkıfâ târih”

“ Yerinde oldu binâ çeşme-i Alî Pâşâ”

(1145)

 

Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa’nın çeşitli hayır eserleri yanında birçok çeşmesi daha vardır.