MEHMED EMİN AĞA ÇEŞMESİ VE SEBİLİ ( H.1154- M.1741)
MEHMED EMİN AĞA ÇEŞMESİ VE SEBİLİ ( H.1154- M.1741)
Dolmabahçe’de Bezmiâlem Valide Sultan’ın yaptırdığı camii karşısındaki bu sebil mermerden yuvarlak bir biçimde yapılmış olup beş pencerelidir. Pencereler mermer sütunlarla birleştirilmiş olup içleri 2.50 m yüksekliğinde 1m genişliğinde dört köşeli kafes şeklinde dökme demir şebekelerle doldurulmuştur. Şebekelerin her birinin altında yedişer su verecek
delik bulunmakta iken bunlar halen kırılarak kaldırılmış bulunmaktadır. Bu sebilde ilk defa Korent stilinde sütun başlıklarının kullanılmış olması hususiyet süslenmiştir. Geniş mermer saçağı ve üstü kurşun kaplı sivri bir kubbesi vardır.
Sebile karşıdan bakıldığında sağda bir çeşme, solda ise çeşmenin benzeri ve simetriği olarak giriş kapısı, kapının bitişiğinde ise üç penceresi daire şeklinde motiflerden oluşan şebekeleri ile mezarlı dikkati çeker.
Çeşme iki ince sütunun tuttuğu oymalı bir kemer ve yine oymalı büyük bir ayna taşından oluşmaktadır. Kemerin üstünde kitabe, onun üstünde renkli mermerden bir kare içinde yuvarlak boş bir madalyon ve daha yukarısında ise “ Bismillâhirrahmanirrahim- Ve minel mai külli şey’in hay” yazısı yer almaktadır.
Çeşmenin kitabesi şöyledir:
“ Zâbit-i cünd-i sipah tâif-i bet-ilâh”
“ Umde-i sahâb-ı cah ya’ni Mehemmed Emîn”
“ İtdi yerinde eser nâil-i ecr eyleyüb”
“ Eyleye sa’yin Hüdâ hüsn-i kabûle karîn”
“ Şâkir okur teşnegân su gibi târihini”
“ Çeşme-i ayn-ül-hayat yapdı Mehemmed Emîn”
(1154)
Sebilin yine Şakir tarafından yazılmış bulunan kitabesi de pencerelerin üzerinded altlı üstlü ikişer beyit olmak üzere ya almıştır. Fakat kitabenin bazı yerleri kırıktır:
“ Cenâb-ı sâhib-i hayrat Emîn Mehemmed Ağa”
“ Kim oldur elsinede bezl-i cûd ile meşhur”
“ Derûnu menba’-ı âb-ı zülâl-i hayr-ü hasân”
“ Birûnu masdar-ı birr-ü nevâl-i nâ-mahsûr”
“ Ümmid-i ecr-ü rica-yi kabûl ile Hakdan”
“ Bu âbı eyledi icrâya gûşiş-i mevfûr”
“ Hulûs-i niyyet-ü sıdk-ı derûnu bâisdir”
“ Yerinde böyle bir âli eser ola manzûr”
“ Tevessül itdi rıza-yı Hüda-yı hemcûne”
“ Sebîli yapdı idüb bezl-i vüs’at-i makdûr”
“ Sebîl-i pâkinin âb-ı hayat.......................”
“ ................................................................”
“ Utâşı eyledi irvâ sebil-ü çeşme-i pâki”
“ Anı da iki cihanda Hüda ide mesrur”
“ Ümmid-i ecr-ü rica-yi kabûl ile Hakdan”
“ Zemân-ı haşre dek ayn-i ilâh ider ma’mür”
“ Edâ-yi hidmet-i târîhî beyt-i vâhid ile”
“ Aceb mi Şâkir olursa bu vech ile mestûr”
“ Sebîl-i pâki bu sûde binâ iden ya Rab”
“ Bi-hakk-ı câh-i Muhammed Emîn ola me’cûr”
(1154)
Dış görünüş bakımından eşmeden farksız olan kapının en yukarısında “ Bismillahirrahmanirrahim- ve sekahüm rabbihim şeraben tahura” yazısı, onun altında da kitabe yer almaktadır. Kitabe şöyledir:
“ Kapu sana açıldı ey sebîl-i pâk-ü bî-hemtâ”
“ Utaşı sen de kıl âb-ı revân-efzâ ile irvâ”
“ Bir içim suyun amma hakkı vardır olmayub münker”
“ Duâ-yi hayr-i bânisiyle olsun nûş iden gûya”
“ Gel ey teşnegân işte sebîl-ü çeşme-sâr işte”
“ Hep ebnâ-yi sebîle âfiyetler nûş idin sahhâ”
Mezarlığın pencereleri üzerine de “aşere-i mübeşşere” nin isimleri