KETHÜDA ÇEŞMESİ (H.940-M.1533)
KETHÜDA ÇEŞMESİ (H.940-M.1533)
Anadolu Yakasının tesbit edilebilen bu en eski çeşmesi Beykoz’da Ahmet Mithat caddesinin Yalıköy Çayırı sokağı adını aldığı dönemeçte hemen solda bulunmamakta idi. Çeşme 1978 de yolun genişletilmesi sebebiyle taşları numaralanarak başka bir yerde kurulmak üzere yıktırıldı.
Çeşme mermerden yapılmış olup Ahmed III devrinin çeşmelerinde görüldüğü gibi yelpaze şeklinde bir kemerin altında oymalı bir ayna taşına sahipti. Bitki motifli bir korniş çeşmeyi çevrelediği gibi aynı süslemeler üst pervazda da tekrarlanmış bulunmakta idi. İki yanındaki iki küçük çeşmecikte de aynı süslemeler tekrarlanmış bulunmakta idi. Tekne taşı yol seviyesinin biraz aşağısında kalmış olmakla beraber suyu akmakta idi.
Çeşmenin esas kitabesinden başka iki yandaki çeşmeciklerin üzerinde 1217,1262,1285 tarihlerini taşıyan kitabeler vardı. Çeşmenin son görünümü bu tamirden birinde almış olacağı düşünülebilir.
Kemerin üzerindeki eses kitabe şöyle idi:
“ Cenâb-ı Kethüda-yi Kemer Şıkk-ı evvel”
“ Rıza-yi Hakkiçün bu ayn-i pâki eyledi inşâ”
“ Olur dil-teşnegân pâyine her demde hayât- ver”
“ Utaş ehlini bir lûtfu ile eyledi ihyâ”
“ Didim itmâmını gûş eyledikçe Abdiyâ târih”
“ Bu ayn-i dil- küş3adan âb-ı zemzemdir olan icrâ”
(1940)
Sağdaki çeşmeciğin üzerindeki kitabeler;
1- “ Kisedâr-ı Defterî Fettah Efendi Hazreti”
“ Cûyibar-ı ma’rifetdir bir dürr-i aden”
“ Sâ-be-sû âsar-ı hayr itmekidi niyatı hep”
“ Kim zülâl-i lûtfu câri işte bu nev çeşmeden”
“ Âb-ü tâbı kalmamışdı öyle olmuşdu harab”
“ Delvi mîzâna çıkarsan behresi yok katreden”
2- “Meuba’ından eyledi tecdid-i râh-ü meslekin”
“ İtdi icrâ hemçü çû-yi şîr gûya kûhken”
“ Âb-rû-yi hayrçün irvâ-yi atşân itmedir”
“ Eylesün makbûl dergâhında hayy-i zül-menen”
“ Çâr tâkında yazılsın Hâmidê târih kim”
“ Oldu câri ayn-i zemzemdir bu zîbâ çeşmeden”
(1217)
Soldaki çeşmeciğin üzerindeki kitabeler;
3- “ Ser Kureha-yi Şeh-i a’zam Ali Bey sâbıka”
“ Kim ana ihsân............................................”
“ Mâderi Fatıma Hanım dahi sevâb-ı Hak içün”
“ Eyledibu çeşmeyi âbâd o memdûh- üs sıfat”
“ Teşnegân def’-i teattun eyledikçe her zaman”
“ Hak ana şehdâb-ı rahmet ile kılsun iltifât”
“ Düşdü bâ-ilhâm-ı Hak târih-i tammın Râsimâ”
“ Çeşme-i hem-nâm-ı haydar’dan için mâ-ül hayat”
(1285)
4- “ Eğer mü’min içerisebu âbı”
“ Nasib olsun ana kevser şerabı”
“ Tokat ustası El-hac”
“ Mehemmed Ağanın hayratıdır”
“ İmameyn ervah-ı tayyibeleri şâd ola”
(1262)
Çeşme 1983 yılında eski yerinin gerisinde Ahmed Mithat Efendi yalısının arka cephesi önünde yeniden kurulmuştur. Fakat bu nahil sırasında taşları zedelenmiş, özellikle iki yandaki küçük çeşmeleri yok olmuş denecek kadar tahrip edilmiştir. Bu arada 1 ve 4 numaralı kitabeler birbirinin yerini almıştır.
Çeşmenin ilk bamisi Defterdar Şıkkı evvel İskender Çelebi’nin kethüdası, ikinci bânisi Defterdar Kesedarı Fitilli Efendi, üçüncü bânisi ise Sadrazam Fuad Paşa’nın Serkarini Ali Bey’dir.