;

ABDÜLHAMİD HAN (I) SEBİLİ VE ÇEŞMELERİ (H.1191- M.1777)

HamidiyeSebilide denilen bu sebil, vaktiyle Bahçekapı’da şimdiki 4 üncü Vakıf Han’ının yerinde bulunan Hamidiye İmaret ve Mektebi’nin Abdülhamid I Türbesinin karşısında, şimdiki Millli Piyango İdaresinin yerinde imiş. Mektep ise aynı blokta Emniyet Müdürlüğüne giden Mimar Kemaleddin Sokağının köşesinde imiş. Yerlerine vakıf Hanının yapılması için yıktırılmış, sebil Gülhane parkının Soğukçeşme kapısı karşısında Zeynep Sultan Camii köşesine, şimdiki yerine nakledilerek yeniden kurulmuş.

Sebil, Türk Barok sanatının tatbik edildiği bir eserdir. Aynı üslûptaki diğer sebillerden farklı olarak beş penceresini birbirinden ayıran destekler üçüz sütunlardan meydana getirilmiştir.

 

 

 

 

Pencereler 2.10m yüksekliğinde 1.20m genişliğindedir. Şebekeleri yaldızlı dökme demirdendir ve oymalıdır. Her pencerenin yedişer deliği vardır ve ki bunlarla ayrı ayrı 35 taşla su verilmekte imiş. Sebilin geniş ve süslü saçakları sıvalı kubbesi ise kurşun kaplıdır.

Sebilin Tahir Ağa’nın Mimarbaşılığı zamanında onun çizdiği resme göre inşa edilmiş olması muhtemeldir. Alınlığında, her kıta bir pencerenin üzerine gelecek tarzda Yeserîzade Mehmed Esad Efendinin yazısı ile hayri’nin beş kıtalık tarih manzumesi hakkedilmiştir.

 

“ Gays-i midrar-ı kerem cedvel-i enhar-ı himem”

“ Menba’-ı cûy-i atâ menhel-i ihsan-ü sehâ”

“ Husrev-i dâd-meniş hazret-i Sultan Hamid”

“ İtli bârân-ı adaletle cihanı irvâ”

“ Zer-ü sîmi su gibi sarf ederek kılmışdır”

“ Dest-i ihsanı bu serçeşme-ı sâfı icra”

“ Ola her katresi bir bahr-i amik-i gufran”

“ Sâki-i kevser ile har ide ukbâda Hüda”

“ Jale-i adli ile buldu taravet âlem”

“ Açılub gülmededir gonce-i tab’-ı zuafâ”

“ Dolanub dergehin ol şah-i adalet-câhın”

“ Yüz sürer pâyine culâr gibi eshab-ı safâ”

“ Alem-i şevketi serv-i çemen-i nusrat olub”

“ Aka tîgından anın su gibi hûn-i â’dâ”

“ Görüp itmamını âsar-ı cihandarının”

“ Bendesi Hayri-i hoşgûy-i sadakat-pey mâ”

“ Vasfın imlâda zeban-ı kalemi ahreş iken”

“ Nagehân yaver olub mu’ciz-i ilhâm-ı Hüda”

“Yazdı tarihini anın getürdi lâli”

“ Kevserin ayni değil mi bu sebil-i zibâ”

(1191)

 

Sebilin vakfiyesinde haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında halka karla soğutulmuş su dağıtılması yazılı imiş. Sebil eski yerinde iken Şekerci Hacı Bekir kandillerde halka buradan şerbet dağıtırmış.

Sebilin iki yanında yine Türk Rokokosu üslubunda mermerden büyük bir çeşme vardır. Bunlarda lûtfinin sekiz beyitlik bir tarih manzumesi yer almaktadır. İlk dört beyit sağdaki çeşmenin alındığında, son dört beyit de soldaki çeşmenin alınlığındadır.

 

“ Zill-i Hüda-yi müstean Şehinşeh-i kevn-ü mekân”

“ Babında anın husrevan ihsanını eyler ümmid”

“ Feyz-i zülâl-i meşrebi sîrab ider her matlabi”

“ Devrinde çerhın kevkebi her biri hurşid-i said”

“ Mir’at-ı tab-ı enver-i hurşid olur reşk-âveri”

“ Ef-al-i hayrin mesderi ol tab’-ı pür-nûr-ü reşid”

“ Rûh-i Hüseyni şâd idüb feyzinden istimdad idüb”

“ Bu çeşmeyi bünyad idüb atşanı kıldı müstefid”

“ Ol husrev-i kudsî-sıfat icra idüb azb-i Fırat”

̶